
Antakya
Hepimizin "İyiki!"
DediÄŸisin
"Antakya"
Tarihiyle, mitolojisiyle, tüm dinleri baÄŸrına basan dokusuyla ve tabii ki yemekleriyle Antakya!
Tarihi, doÄŸayı, mitolojiyi, lezzetli yemekleri ve tüm dinleri baÄŸrına basan Hatay’ın merkezi Antakya’yı ziyaret etmeniz için o kadar sebep var ki.
​
6 Åžubat'ta yıkıldıysak, dağıldıysak ta yeniden yükselecek Antakya!
​
Osmanlıca bir el yazmasına göre dünyada kurulan ilk dört kentten biri olan Antakya’mızın tarihi 4000 yıl öncesine uzanıyor.
​
Çan, ezan ve hezan seslerinin birbirine karıştığı ve birbirinden farklı medeniyetlerin, inançların, mezheplerin, geleneklerin ve yaÅŸam biçimlerinin olaÄŸanüstü bir dengede buluÅŸtuÄŸu yerdir Antakya'mız.
​
Zira Antakya öyle bir ÅŸehir ki bir caminin duvarını paylaÅŸtığı kilisenin yer aldığı çembere bir de sinagog sığar; köy kahvelerinde Arapça, Ermenice ve Türkçe kelimeler birbirine geçer; bayramlar ortaklaÅŸa kutlanır ve sofralarda beraber yemek yenir. Tek bir coÄŸrafyadan dağılan birçok renk 4.000 yıldır bu topraklarda buluÅŸur.
​
Hatay; Türkiye’de UNESCO’nun gastronomi alanında ‘Yaratıcı Åžehirler Ağı’na, Türkiye’de Gaziantep’ten sonra layık görülen ikinci ÅŸehir olma özelliÄŸi taşıyor.
​
Kültürel miras ürünlerine deÄŸer veren ve onların korunup yaÅŸatılmasını önemseyen UNESCO; 600 çeÅŸit yemek ve tatlısı ile mutfak kültürünün yaÅŸatılmasını baÅŸaran Hatay mutfağının dünyanın öncü ÅŸehirleri arasında yer aldığını tescillemiÅŸ oldu.
​
Bu yüzden hep diyoruz, : "iyi ki Antakya! lıyız!"
​
HoÅŸ geldiniz, afiyet olsun efendim.
​








